Sayfamızda Ayrılık Sözleri, Ayrılık Mesajları, Yeni Ayrılık Sözleri 2016, Kısa Ayrılık Sözleri Facebook ve Twitter için yer almaktadır.
Hayat öyle bir noktaya getirir ki insanı, eskiden “hiç bitmesin” dediğin günlere, keşke hiç yaşamasaydım dersin.
Bir gün herkes gibi olmadığımı anlayacaksın;
Ama o zaman sen benim için herkes gibi olacaksın ..!
Bugün seni düşünmeden yaşayabilmeyi başardığım ilk gün, hadi topla seni benden kalbim seni uğurluyor, al bu yara sende kalsın artık beni acıtmıyor.
Öylebi öldünki içimde, kıyamette bile dirilemeyeceksin.
Gitmeyecekmiş gibi sevdim!
Hani senini için ölürüm diyordun ya..
Evet BENİM İÇİN ÖLDÜN!!
Küçücük gözbebeğimden hayatıma girdin de, kocaman kalbimin neresine sığmadın da gittin?
Hani verdiğin sözler, hani ellerin nerde? Hani huzur bulduğum, deniz gözlerin nerde? Hani sen hep benimdin? Şimdi nerdesin nerde?
Ya bir gün karşılaştığımızda “Düşman” gibi değilde, “pişman” gibi bakarsak? Hiç Düşündün mü?
Gidiyorsun…Umarım aldığın karar seni pişman etmez kendine. Umarım doğruya dosdoğru gidersin. Yanıldığını anladığın an geri dön. Seni buralarda bekliyor olacağım. Sadece çok gecikme. Belki yine buralar da olurum ama buralar eskisi kadar burası olur mu bilemem.
“Gelen bir şey katmaz artık bana, giden de hiçbir şey eksiltmez. Gel ya da gelme sevgili, artık hiç fark etmez.” – Cemal Safi
Adını bile duymak istemediğin insanları her gün görürsün, yüzünü görmekten hiç bıkmayacağın insanla aranda kilometreler vardır.
“Gittin mi büyük gideceksin! Ayrılık bile gurur duyacak seninle.” – Can Yücel
Dünya’nın en büyük yüküdür; Aklı sende olmayanı, ısrarla yüreğinde taşımak.
Toplasan kaç defa daha severim ki seni? Çıkardığın her yanımı bir gün özleyeceksin. (Alaattin Çağıl)
Ayrılık Sözleri: En çok istediğiniz şeyi tam da onu kaybettiğinizde sahip olduğunuzu fark edersiniz. (Alaattin Çağıl)
Üzülme değmez sözünü duymaktan sıkıldım. Değmeyenlere zaten üzülmem. Üzüldüğüm şey; Değmeyenlere… yüreğimin değmiş olması…
“Bir zamanlar deli gibi hesap sorduğun birine, gün gelir hatır bile soramazsın.” – Küçük İskender
En büyük hayali sana sarılmak olan bi insanı nasıl bu kadar kırabiliyosun?
Dünya’nın en büyük yüküdür; Aklı sende olmayanı, ısrarla yüreğinde taşımak.
Üzülme değmez sözünü duymaktan sıkıldım. Değmeyenlere zaten üzülmem. Üzüldüğüm şey; Değmeyenlere… yüreğimin değmiş olması..
Hayat öyle bir noktaya getirir ki insanı, eskiden “hiç bitmesin” dediğin günlere, keşke hiç yaşamasaydım dersin. – Marlynn Longston
Bir gün herkes gibi olmadığımı anlayacaksın ; Ama o zaman sen benim için herkes gibi olacaksın ..!
İşte gidiyorum, bir şey demeden, arkamı dönmeden, şikâyet etmeden. Hiçbir şey almadan, bir şey vermeden, yol ayrılmış, görmeden gidiyorum. Ne küslük var, ne pişmanlık kalbimde, yürüyorum sanki senin yanında, sesin uzaklaşır her bir adımda, ayak izim kalmadan gidiyorum.
Bir insanı kaybetmek istiyorsanız çok sevin, kendiliğinden gider zaten.
“Geleceğim bekle.” dedi gitti. Ben beklemedim, oda gelmedi. Ölüm gibi bişeydi, ama kimse ölmedi. (Özdemir Asaf)
Aşk bir kelebek gibidir, peşinden koştukça hep senden kaçar. En iyisi bırak uçsun, hiç beklemediğin bir anda gelip omzuna konsun.
Ne kadar çok seversen o kadar çok gider. Ve ne kadar çok özlersen bir o kadar daha gider.
Paslı bir yalnızlıktı avuçlarımda ardımda bir yürek yükü rüzgar ne zaman sevmeye koyulsam doğrulup çoğaldı ayrılıklar..
Uzak durma bana mutlu olamıyorum sensiz asla güzel günlerin hatırına mutlulukları geri ver bana.
Mutlu iken söz verme, üzgün isen cevap verme, öfkeliysen de sakın karar verme… Yoksa üzende sen olursun üzülen de…
Senin, çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara bere içinde olsun dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Gitmek istersin. Bazen gidemezsin. Her şey yolunda olsa bile. Her şeyin o olsa bile. Olmaz. Gitmen gerekse bile, Gidemezsin.
Unutamam ki, beni hiç tanımamışsın, severken unutmak olmaz anlamamışsın, bunca yıl yalanmış aşkı bulamamışsın, yanı başımdaydın oysa çok uzakmışsın.
Yaralıyım senden ayrı kalalı, çok zoruma gidiyor başkasının olalı.
Giderken ardına bakma, yakışır bir veda olsun. Hayatımı mahvettin ama güzel roldu helal olsun.
Üstada sorarlar sevgi mi nefret mi diye; Nefret diye cevap verir ve ekler: Çünkü onun sahtesi olmaz!
Kader olsam yazılsam alnına. Yar olsam kazınsam aklına. Ve “Dua” olsam, dökülsem dilinden. Sen “Amin” desen, O an kabul olsam.
Ben seni bir damla sudan kıskanırken; Meğer sen ne yağmurlarda ıslanmışsın.
Güzelliğin mutluluk değil, düşüncelerimdeki esrarengiz hayalin. Sevgin ise düşüncelerimdeki mutluluk örneğin.
Hani bir Kelebek yakalarsın ya bakmak istersin; Elini açsan kaçacak sımsıkı tutsan ölecek, işte böyle bir şey seni sevmek.
Bir gün beni farkettiğinde, beni farketmenin artık benim için farketmeyeceğini farkedeceksin.
Ne çıkar terk ettiyse, bırakıpta gittiyse. Kolayı var arkadaş, sende ona gülersin onun yaptığı gibi başkasını seversin.
Sana o kadar kırgınım ki, seni bin parçaya bölsem yetmez. Ama kaybolacak bir parçanada gönlüm elvermez.
Varlığınla başlayan bir günün yokluğunla bitmesine alışamadım, aklımda olduğunun yarısı kadar yanımda olsaydın hiç sensiz kalmazdım.
Yalanlarla dolu hayatında tek gerçeğin bendim. Gerçeklerle dolu hayatımda da tek yalan sendin.
Ayrılıktan hemen sonra kendini; Başkasının kollarına bırakana “rezil” alkole bırakana “sefil” zamana bırakana ise “asil” denir.
Bana unut diyorsun mademki unutmak o kadar kolay sen onu unut ve bana dön.
Sustukça birikiyor içimde kelimeler, çığlık çığlığa söyleyemediklerim.
Her yürek sevebilseydi zaten adı yürek olmazdı ve her seven yürekli olsaydı aşk bu kadar basit olmazdı.
Beni sevdiğini sandığım hayalim en büyük kabusum oldu. Şimdi ben onu en tatlı rüyasından uyandıracağım.
Gözümde hasretin dinmez yağmuru kadere el açıp seni dilendim. Bitirdin bendeki bütün gururu yüz kızartıp senden seni dilendim.
Hayattaki en acı olay; Merhaba diyen ellerin, elveda diyerek ayrılmasıdır.
Sen benim adımı bile anamazsın. Bırak dost kalmayı sen benim düşmanım bile olmazsın.
Ayrılığı seçtin mi her şeyi götüreceksin yanında. Geriye hiçbir şey kalmayacak.
Bir kişiye gerektiğinden fazla değer veriyorsan; Ya onu kaybedersin ya kendini kahredersin.
Her şeyin öncesi ve sonrası yalan. Senden önce vardım belki ama senden sonra yokum inan.
Unutma! Nasıl sensizliği ben yaratmadımsa tadacağın bensizlikte benim eserim olmayacak.
Ayrılık vaktiyse duvarda çalan saatte bir kılik vururuz yüreğimize. Ölümse soluyan ensemizde derin bir nefes çekeriz içimize. Çeker gideriz be gülüm kime ne.
Gidişinin hüznü gözlerimde, acısı yüreğimde kaldı, gel de dindir bu ızdırabı.
Gözlerin gözlerimde, ellerin ellerimde, aşkın içimde ve ruhun bedenimde olduğu sürece seni çok sevmeye devam edeceğim.
Ayrılığın özlemin her şeyin bir hazzı var. Seni anlamak da güzel, seni beklemek kadar.
Şimdi bir lades kemiği gibi ortadan ikiye böldük aşkı! Sakın bana dokunma hepsi aklımda!
Alsalarda şu yaşla dolu gözlerimi yerlerinden. Çalsalar da haberim olmadan seni kalbimden. Eğer unutacaksa bu can çıkmasın bedenimden. Ölürsem söyleyin mezarıma gelmesin o sevmeyi bilmeyen.
Bu son gidişim bir daha dönmem, bu son sevişim bir daha sevmem, bu son şanstı bir daha ölemem.
En mutlu gününde yanında yoksa, onunlayken bile onsuzluğu yaşıyorsan, bil ki terk edilmişsindir.
Hadi yüreğim ha gayret, hele sıkı dur hele sabret, başını eğme dik tut, bu bir rüyaydır farz et.
Rüyanda görüyorsan onu, özlemişsindir. Rüyanda görmek için yatıyorsan eğer, sevmişsindir.
Okuduğum her romanda bir kahraman oldum. Ama en çok kendi hikâyemde yoruldum.
Elveda dercesine bakan gözlerine; Eyvallah dercesine çeker giderim.
Hayatta seyirciler ve oyuncular vardır. Ben kuralları koydum, isteyen seyreder, isteyen oynar.
Ayrılıklar küçük sevgileri öldürür ama büyük sevgileri güçlendirir. Tıpkı rüzgarın mumu söndürüp, yangını güçlendirdiği gibi.
Bir romandın okuyup da bitiremediğim, bir hayaldin yalvarıp da hükmedemediğim, bir sendin merhaba deyip elveda diyemediğim.
Eğer inceldiği yerden kopmasına izin vermezsen, gün gelir en sağlam yerinden kopar, canın yanar.
Dokunamadığın birini özlüyorsan, özlediğin kalbine dokunmuş çoktan.
Sen ve ben. Böyle bir yerde otursak, yanımda olsan, varlığını hissetsem yeter.
Konuşarak da anlaşamıyorduk, susarak da. Ben yazmayı tercih ettim, o hiç okumadı.
Masumiyetimi esaretimi al, varlığım koyarsa hayatımı al. Kal bi sigara içimlik daha kal, belki o zaman gitmezsin.
Nerede kaybediyoruz biliyor musun? O’na mesaj atıp cevap alamayınca, merak edip ikinci mesajı attığımızda.
Gelme çocuk! Benim denizimde yüzemezsin sen, kolların kısa kalır dalgalarıma, ölürsün çocuk! Bulaşma yalnızlığıma…
Bazen öyle konuşacaksın ki, karşındaki cevap veremeyecek. Bazen de öyle bir susacaksın ki karşındaki konuşmaya cesaret edemeyecek.
En kötüsü de başkalarıyla da seninle konuştuğu gibi konuştuğunu görmek olsa gerek. Özel olmadığını farketmek yani.
Sevmiş miydin? Hayır. Peki yanaklarından süzülen yaşlar ne? Sevmiş olmam degil hala seviyor olmam.
Bugüne kadar gözyaşlarımı hakedecek bir insan görmedim. Ya benim gözyaşlarım değersiz yada uğruna gözyaşı döktüğüm insanlar edersiz.
Her şeyi dağıttığım için üzgünüm. Sen toparla, yeniden bir hayat kurarsın. Ama benden bir başkasıyla, ben yokum artık.
Gönderdigim mektubu okurken ağlama sakın. Senin birtek gözyaşına kıyamam aşkım. Beni senelerdir ağlatıyorsun ama. Gözyaşlarım boşa değil içinde sen varsın.
Saçları benden güzelmiş ve gözleri. Uzunmuş boyu, öyle demişsin. Peki kalbi? Susmuşsun! İşte onu zor bulursun.
Ne yürek kaldı sana verecek nede inancım kaldı seninle bu yolda gidebilecek. Kızgınlıklarım içimde kor oldu, seni toprağa gömecek.
Bir ömür boyu seninleyim desende istemem artık. Çünkü; Sen, rüzgarın coşturduğu bir toz bulutusun. Bugün bana esersin yarın ellere.
Gittin! Şimdi bir mevsim değil, bir hayat girdi aramıza. Ne sen dönebilirsin artık geriye, ne de ben kapıyı açabilirim sana.
Aldığım nefeste soluyordum da, verdiğim nefeste bulamıyorum seni ve iki nefes arası ne kadarlıksın işte onu bilemiyorum.
Sevmenin erdemi, aşkın görkemi, mutluluğun gözleri ve seni özlemenin hazzını yaşattın sevgili, yolun açık olsun.
Tek bir bakışla tutuşmaya hazırdım oysa. Düşlerinin mapusunda bir ömür yatmaya. Hadi! Hazırım ‘yok olmaya’.
Rüzgâr ve martı sordular seni, neredesin? Nasıl derim terk etti, bırakıp beni gitti? Anladılar ki aşkımız bitti. Alay ettiler benle hep, sen oldun bunlara bak sebep. martı dedi: gördüm onu belinde erkek kolu. Rüzgâr güldü halime, dedi: gidelim, düş önüme. Gidemem, dinle martıları. Bitmiyor alayları.