“Başın secdeye gidiyor ama dedi meczup, aklın pabucunda kalıyor.”
– Gökhan Özcan
Yüreğimi bir cami avlusuna bırakıp gidesim var.
“Cahiller serbest ama bütün yollar yasak. Onlar meydana hâkim, bizse camide tutsak.”
– Necip Fazıl Kısakürek
Camilerin güzelliği içerisine yapılanlar ve bahçelerindeki çiçeklerle ölçülmemeli, camilerin güzelliği için içindeki cemaat bakılmalı.
Duvardaki yangın düğmesini örten cam parçasıyım, kurtuluşun olacaksa hiç düşünme ayakkabının topuğuyla kır beni.
Osmanlı mimarisinin şiiri Süleymaniye Camii ise, Selçuklu mimarisinin şiiri Divriği Ulu Camii’dir.
Vakit namazlarında camiye gidilmesi gerektiğini babasından, dedesinden görmeyen bir çocuğun zihninde “herhalde camiye sadece cumaları gidilir” duygusu oluşur.
“Cami: Huzur yuvası, edep ve terbiye ocağı, ilim ve irfan dergahıdır.”
– Ömer Kirazlı
“Eceli gelen köpek cami duvarına işer.”
– Atasözü
İsyan etmiyorum, haşa haddim değil; ama bazen şu kalbimi cami avlusuna bırakıp, kaçasım geliyor.
Camide konuşmak kötü bir âdet, konuşmakla sakat olur ibadet.
“Ezanla birlikte camide olunuz cahiller sizden ileride bulunmasın.”
– Hacı Bayram Veli
“Gerçek şu ki otogarlar düğün salonlarından daha samimi sarılmalar görmüştür ve hastane duvarları da cami duvarlarından daha fazla inanan.”
– Cahit Zarifoğlu
Camiler imansızın kalbine korku ve ürperti salan, her an her tehlikeye karşı mümin mücahitlerin, hazır ve teyakkuz halde bulundukları birer askeri kışla, karargâh ve talimgâhtır.
Camiler huzur ve mutluluğun yegane adresleridir.
Camiler ne zaman çocuk sesleriyle şenlenirse işte o zaman gelecek nesiller çok daha iyi olur.
“Camiler her yastaki Müslümana hitap eden bir nevi mekteptir.”
– Hekimoğlu İsmail
“İnsanlara ve özellikle dünya ehline hâlinden şikâyet etme. Sonra Allah seni onlara bırakır, perişan olursun.”
– İmam Gazali
“Cahiller serbest ama bütün yollar yasak. Onlar meydana hâkim, bizse camide tutsak.”
– Necip Fazıl Kısakürek
“Namaz için mescide giderken attığın her adım bir sadakadır.”
– Peygamber Efendimiz S.A.V
“Cami bir ruhtu, bir bilinçti. O canlı olduğu sürece toplum da canlıydı.”
– Sezai Karakoç
Kitap, her şeydir… Dosttur, sırdaştır, kocaman bir dünyadır.
“Bir adamın camilere alıştığını görürseniz, imanlı olduğuna şahitlik ediniz.”
– Hz. Mevlana
Camiye geldiğin zaman borcu, alacağı, gideceği geleceği her şeyi unutmalısın.
“Camiler yeryüzünün her yanına kurulmuş, ezanla insanoğlu camiye davet olunmuş.”
– Ömer Kirazlı
Camiler imansızın kalbine korku ve ürperti salan, her an her tehlikeye karşı mü’min mücahitlerin, hazır ve teyakkuz halde bulundukları birer askeri kışla, karargâh ve talimgâhtır.
“Camiler her yastaki Müslümana hitap eden bir nevi mekteptir.”
– Hekimoğlu İsmail
Camiler günün beş vaktinde Allah kelamının söylendiği ve güzel dostlukların kurulduğu ibadethanelerdir.
Her ezan camiye davettir, her ibadet huzurla ve nurla şereflenmektir.
“Eğer kıskanılacak insanlar görmek istiyorsanız, camide ilk safta olanlara bakın.”
– Osman Nuri Ünsal
Camiler huzurun adresi, ilim irfan yuvası, edep ve ahlakın ocağıdır.
Camiye geldiğin zaman borcu, alacağı, gideceği geleceği her şeyi unutmalısın.
Güzel insanlar var, bir kitabın satırlarında saklı, bir sokak köşesinde, bir camii avlusunda, bir kalpte, ama hep saklı…
Camiler, nefsin ezildiği ve şeytani güçlerin, ruh ve mana karşısında mağlup düştüğü bir muharebe meydanıdır.
“Camiden istifade eden millet, camiden istifade eden devlet, yükselmiştir.”
– Ömer Kirazlı
Bizi Camide vurdular. Hz. Ömer gibi rûkuda, Hz. Osman gibi rahlede, Hz. Ali gibi secdede, Bizi namazda vurdular. Dedeleri gibi hâince!
“Bu devletin iki manevî temeli vardır; Fâtih’in Ayasofya’dan okuttuğu Ezan, Yavuz Selim’in Hırka-i Saadet önünde okuttuğu Kur’ân.”
– Yahya Kemal
Eğer yabancı bir yerde hiç kimseyi tanımıyorsan ve gidecek hiçbir yerin yoksa camiye git, ellerini Mevla’ya aç ve dua et.
Uyu yavrum, tepesinde çan yatan minareler midir seni ağlatan?
2 Rekât namaza camiye gelmez, 2 pokemon peşinde cami cami gezer. Cübbeli Ahmet Hoca
Ezân sesinin en uzağa ulaştığı cami, AYASOFYA.. İstanbul’dan bir okuyorsun, Tel Aviv’den Atina’ya, Erivan’dan Vatikan’a her yerden duyuluyor..!
Cami İle İlgili Hadisler ve Ayetler
“İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman, gerek yan yatarken, gerek otururken, gerek dikilirken bize dua eder. Kendisinden sıkıntısını gideriverdik mi sanki kendisine dokunan o sıkıntı için bize hiç yalvarmamış gibi aldırmadan geçer gider. İşte o aşırı gidenlere yaptıkları şeyler böyle güzel gelir.”
– Yunus Suresi, 10. Ayet
“Ezan ile kamet arasında yapılan dua reddedilmez.”
– Hadis-i Şerif
“Ta ilk gününden temeli takva üzerine kurulan mescit, elbette içinde namaza durmana daha layıktır. Onun içerisinde temizlenmeyi seven kişiler vardır.”
– Tevbe Suresi, 108. Ayet
“Mescitler şüphesiz Allah’ındır. Öyleyse oralarda Allah’a yalvarırken başkasını katmayın.”
– Cin Suresi, 18. Ayet
“Müşriklerin, kendi inkarlarına kendileri şahit olup dururlarken, Allah’ın Mescitlerini imar etmeleri mümkün değildir. Onların bütün yaptıkları boşunadır. Ve onlar ateş içinde ebedi olarak kalıcıdırlar.”
– Tevbe Suresi, 17. Ayet
“Kim Allah için bir ev inşa ederse (mescit yaparsa) Allah’ta Cennet’te onun için bir ev yapar.”
– Buhari, Salat 65, Müslim, Mesacid 4
“Bir kimsenin mescide alakasını görürseniz, onun mümin olduğuna şehadet edin, zira Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: “Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe inananlar imar ederler.”
– Hadis-i Şerif
“Ne kadar da az şükrediyorsunuz!”
– Mülk Suresi, 23. Ayet
“Mescidler yeryüzünde Allah’ın evleridir. Gökteki yıldızların yer ehlini aydınlattıkları gibi, onlarda gök ehlini aydınlatırlar.”
– Hadis-i Şerif
“Ben yeryüzü halkına azap etmeyi murat ettiğimde mescitleri inşa, tefriş, tamir ve tenvir edenleri, benim rızam için sevişenleri ve seher vakitlerinde istiğfar edenleri görünce onlara azap etmekten vazgeçerim?”
– Hadis-i Şerif
“Kim Allah için bir ev inşa ederse (mescit yaparsa) Allah’ta cennette onun için bir ev yapar.”
– Hadis-i Şerif
“Avuçların konuşacak. Ettiğin dualar konuşacak. Alnın konuşacak, güzel kokulara değen alnın…”
– Hikmet Anıl Öztekin
“Cahiller serbest ama bütün yollar yasak. Onlar meydana hakim, bizse camide tutsak.”
– Necip Fazıl Kısakürek
“Biz, kısık sesleriz. Minareleri sen ezansız bırakma Allah’ım! Ya çağır şurada bal yapanlarını, ya kovansız bırakma Allah’ım!”
– Arif Nihat Asya
“Camiden istifade eden millet, camiden istifade eden devlet, yükselmiştir.”
– Ömer Kirazlı
Yüce Mevla öyle nasip eder ki bir dağ başındaki camiye bile bir gün olur yolu düşer bir cemaat gider namaz kılar.
Camiler, nefsin ezildiği ve şeytani güçlerin, ruh ve mana karşısında mağlup düştüğü bir muharebe meydanıdır.
“Kalk, silkelen, kendine gel, umutsuzluğa sarılma. Umutsuzluk şeytandan, ümit etmek ise Allah’tandır…”
– Şems-i Tebrizi
“Cami yıkıldıysa mihrap yerinde, kalır güzellikten eser demişler.”
– Yesari
Keşke bu sabah Ezan-ı Muhammedî’yi Ayasofyada işitip, Sabah namazını Kudüs’te kılabilseydik.
II. Selim tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan ve 6 yılda tamamlanan Selimiye Camii, mimari ve estetik değeri bakımından hâlâ aşılamadı.
“Camiler her yastaki Müslümana hitap eden bir nevi mekteptir.”
– Hekimoğlu İsmail
“İnsan, işlediği günahlar yüzünden bildiği bazı ilimleri unutur.”
– İbni Mes’ud
Cami duvarına işeyen itin ölümü yakındır.
Bayrak inmez, camilerde ezanlar susmaz, şehidin hatırası unutulmaz!
Cami ne kadar büyük olursa olsun, imam yine bildiğini okur.
Cami minarelerinden ve televizyon vericilerinden halka yönelen mesajlar birbirine zıt olursa ne elde edebiliriz ki?
Bir Cami kapısına yazılan güzel bir söz; “Lütfen! İçerde kazandığınızı, dışarda kaybetmeyin!”
Cami ne kadar büyük olursa olsun, imam bildiğini okur!
Camiler müminler için, uyanma, silkinme ve şuurlanma merkezidir.
Ezanla birlikte camide olunuz cahiller sizden ileride bulunmasın. – Hacı Bayram Veli
Caminin güzelliği sadeliğinde, süsü ise cemaatledir.
Sana en çok ezanlar yakışıyor İstanbul!
Cami-i köhne-i bî vakf’e, cemaat gelmez.
Elli yaşındaki bir adam kendini otuz yaşında hissediyorsa, yirmi yılını boşa harcamıştır.
Camiye dikey olarak gel, yatay olarak zaten geleceksin.
Camiler yeryüzünün her yanına kurulmuş, ezanla insanoğlu camiye davet olunmuş.
Demek ki Ayasofya, ne taş, ne çizgi, ne renk, ne cisim, ne de madde senfonisi; sadece mânâ, yalnız mânâ…
Kaynak : Neolducom
